Rodaj camin elmas kesiminden sonra CNC rodaj makinesinde kenarlarının işlenerek pürüzsüz ve parlak bir yüzey elde edilmesi için kullanılan, tıraşlama, taşlama,
fırçalama ve parlatma aşamalarından oluşan bir işlemdir. Bu işlem sonucunda camın kenar yüzeyleri, ön yüzeyleri kadar temiz ve pürüzsüz bir yapıya kavuşur. Bu işlem
sayesinde camin kesim kenarlarındaki kılcal çatlak ve çapaklar, dalaklı kesimler temizlendiği gibi camin elmas kesiminden sonra kırılırken oluşabilecek verev kırılmalar
da düzeltilerek düz ve temiz bir kenar elde edilir. Cam kalınlığı arttıkça elmas kesimiyle yapılan kırmalar yanal olarak daha verev bir şekilde oluşur. Rodaj işleminde bu
tür açısal hatalar ve verev kırılma yüzeyleri düzeltilmiş olur. Rodajlı camlar normal elmas kesimi camlara göre daha iyi yapışırlar ve kenarlarından alabilecekleri darbelere
ve gerilimlere karşı normal kesimli camlardan çok daha mukavemetli olurlar. Bu nedenle 10 mm ve üzerinde cam kalınlığı gerektiren ölçülerde Rodaj bir seçenek değil yapılması
gereken zorunlu bir işlemdir. Camların rodajsız olması keskin olduğu anlamına gelmez rodajsız camların kenarları da akvaryum yapılmadan önce zımparalanarak keskinliği giderilir.
Ancak rodajlı camdan yapılan akvaryum rodajsız camdan yapılan akvaryumlara göre daha güvenli ve mukavemetli olur. Tuna akvaryumdan alacağınız hiçbir üründe keskinlik gibi bir
durum söz konusu değildir, Atölyemizde rodajsız cam kullanılmamaktadır.
El rodajı son bir kaç yılda akvaryum imalatçıları tarafından kullanılmaya başlanan bir kandırmaca bir ifade oldu. Gerek ikili görüşmelerde gerek web sitelerinde ve ilanlarda
el rodajlı ve fabrika rodajlı fiyatı vb gibi ifadeler görülmeye başlandı. Oysaki el rodajı diye bir şey yoktur. Bu ifade piyasada kendiliğinden bir şekilde ortaya çıkan ve
insanların da kullanmaktan nedense kaçınmadıkları uydurma bir sözdür. Rodajın ne olduğunu bilmeyen kişiler bu yalan ifade ile rodajlı camdan akvaryum yaptırdıklarını zannediyorlar
maalesef. Camı elle rodajlamak mümkün olmadığı gibi bunu deneyende olmaz. Rodaj ancak CNC makinelerde yapılabilen bir işlemdir. Bu nedenle rodaj olayında el rodajı ve fabrika
rodajı diye bir ayrım yapmak da mümkün değildir. Rodaj rodajdır ve cam işleme fabrikalarında CNC makineler tarafından yapılabilir ancak. Cama elde yapılabilecek tek işlem
kesimden sonra oluşan keskin kenarlarının elde zımpara edilmesidir bu da ancak elinizin kesilmemesi için yapılan bir işlemdir. Bu işlem rodaj olmadığı gibi rodajın sağladığı
faydaları da sağlamaz.
Özellikle büyük ebatlı akvaryumların taşınması sırasında ağırlığından ve ebatlarından dolayı kazalar yaşanabilmektedir. Bu tür hasarların kullanıma engel bir durum olup olmadığı
akvaryumun imalatçısı tarafından tespit edilmesi gerekir. Taşıma esnasında oluşan hasar eğer camın çapak atması şeklinde ise ve çapak atan bölge camların birleşim noktasından daha
içeriye doğru oluşmadı ise risk faktörü içermez ve genellikle kullanımına engel bir durum teşkil etmez. Ancak akvaryumun camlarında oluşan bir çatlak risk taşır. Özellikle 5-6 cm e
varan bir çatlak durumunda akvaryum kesinlikle kullanılmamalıdır. Çatlaklar mekaniği gereği en kısa yoldan tekrar dışarıya doğru yönelme eğilimde olsalar da camın merkezine doğru
yürüme ihtimali de vardır. Akvaryumlarımız bir fark etmesek de sürekli hareket eden yapılardır. Isı değişimlerinde su değişimlerinde camlar sürekli genleşir ve küçülürler.
Akvaryumda oluşan en ufak bir çatlağın dahi zamanla ne tarafa yöneleceğini bilmek olanaksızdır. Bu nedenle çatlak oluşan akvaryumlar tamir edilmelidir.
Normalde akvaryum silikonu ile imal edilmiş bir akvaryumun ilk kullanımdan önce yıkanmasına gerek yoktur. Çünkü akvaryum silikonları anti bakteriyel ve solvent
içermeyen silikonlardır, silikonları tam kurumuş bir akvaryumun ilk kullanımdan önce yıkanması gerekmez, camların tozunu almak adına nemli bir bezle camları silinebilir.
Ancak akvaryumun imalatından önce ya da sonra camlarının tiner, gazyağı, solvent içeren temizlik maddeleri, deterjan vb ile temizlenmesi gibi bir işlem yapıldıysa akvaryumun
kullanılmadan önce tuzlu su ise yıkanması yerinde olur. Bu nedenle konu akvaryumu yapan imalatçıya sorularak o şekilde hareket etmek gerekir.
Taşırma ve kule sistemli akvaryumlarda ses oluşumu sık yaşanan bir sorundur. Sesin ana kaynağı taşırma borusu içindeki suyun dönerek inmesi ve dirsek noktalarında ki
çarpma sesidir. Su sesinin olması gerekenden fazla olmasına yol açan birkaç etken vardır. Taşırma borusunun gereken çaptan küçük olması ya da kullanılan sump motorunun
gerekenden daha yüksek debide olması öncelikli nedenlerdir. Bunun dışında taşırma kulesinin ölçülerinin de gerekenden küçük olması ses oluşmasına neden olabilir. 40 mm
çapındaki tek taşırma borusu için kule minimum 12*12cm ölçülerinde, 50 mm taşırma borusu için de kule minimum 14*14 ölçülerinde olmalıdır. Taşırma tesisatı üzerinde
kullanılan dirsekler de sese neden olan diğer etkenlerdendir. Mümkün mertebe az sayıda dirsek kullanılması sesi azaltacaktır, hatta hiç dirsek kullanmadan taşırma borusunun
altına gırtlak hortum takılarak sumpa bağlantı yapılabilirse ses düzeyi daha da düşük olacaktır. Her ne durumda olursa olsun sump sistemli akvaryumlarda bir miktar su sesi
olması kaçınılmazdır. Nizami yapılan taşırma kulesi ve tesisatlarında bile bir miktar ses olacaktır. Ancak bu konuda da sesi biraz daha kesmek için yapılabilecek manuel uygulamalar
mevcuttur. Bu konuda çok etkili iki farklı yöntem vardır ancak kendimize ait üretim tekniklerini burada paylaşmak istemiyoruz. Tesisat borusu içine bioball doldurmak da çok uygulanan
bir yöntem olmakla birlikte sese etkisi düşük olan bir uygulamadır.
Öncelikle su sızıntısının taşırma tesisatlarından ya da dış filtre vb tesisatlarından kaynaklı olmadığından emin olmak gerekir. Sızıntının akvaryumdan kaynaklı olduğundan eminsek
imalatçısı ile görüşülerek yardım istemek en doğrusudur. Çünkü sızdırma dışarıdan bir müdahale sonucu oluşmadı ise yani zamanla kendi kendine olan bir durum ise kullanıcı kaynaklı
bir sorun da değildir. Muhakkak ki imalatında bir hata var demektir. İmalatçının böyle bir durumda ürününün arkasında durmalı ve geçici bir akvaryum temin edip balıklar nakledildikten
sonra sızdırma sorununu çözmelidir. Bu aşamada sizin yapabilecekleriniz sınırlı da olsa öncelikle su seviyesini indirmek gerekir. Sızıntı su seviyesi azaltıldığında durabilir ancak
durmuyorsa tamamen boşaltmak gerekecektir. Çünkü bu durumda kullanılmaya devam edilen akvaryum mobilyasına ve evinize de zarara verecektir. Sızdırma durumundaki akvaryum rahatlıkla
silikonları yenilenerek sızdırmaz hale getirilebilir. Bunun dışında camların yapışma noktalarında oluşan açılmadan kaynaklı bir sızıntı söz konusu ise akvaryumun sökülerek eski
silikonlarını temizlenip yeniden yapıştırılması gerekir. Yapışma bölgelerindeki açılmadan kaynaklı sorunlarda içerden tekrar silikon çekilerek tamir edilmesi kesinlikle yanlış
bir uygulama olur. Ancak camlarda açılma söz konusu değilse içerden yeniden silikon çekilmesi sorunu çözmeye yeterlidir. Akvaryumun bir defa sızdırmış olması ve tamir edilmesi de
sizi rahatsız etmesin. Nizami yapılan tamirden sonra akvaryumunuz sıfır bir akvaryum gibi olacaktır.
Akvaryum 3 nedenden dolayı patlar: 1. İmalat hataları, 2. Zemin hataları, 3. Kullanıcı hataları.
İmalat Hataları: Akvaryum yapımına uygun olamayan tür camların kullanılması, defolu cam kullanılması, nizami yapıştırılmamış akvaryumlar, akvaryumun camlarındaki kesim ve gönye hataları, akvaryum yapıştırılırken
camların ters gönyeye gelmiş olması, kasıntılı imalatlar yani bantlar yardımı ile çektirilerek yapıştırılmış akvaryumlar, yanlış yapılan cam kalınlığı hesapları, sehpası ve mobilyasında gönye bozukluğu olan akvaryumlar,
sehpasının içine oturan akvaryumlarda kenarlarda çalışma paylarının verilmemiş olması gibi durumlarda akvaryumun patlaması da muhtemeldir.
Zemin Hataları: Akvaryum sehpasının ayaklarının tamamının yere tam olarak basması gerekir. Zemine basmayan boşta kalan ayak olmamalıdır, mobilya sehpanın akvaryumu üzerine koymadan önce sallanmadan yere tam olarak
basıyor olması gereklidir. Çünkü akvaryum sehpaları tam gönyeli imal edilirler ve akvaryumun oturacağı sehpanın yüzeyi akvaryum tabanın tamamının boşluksuz oturacağı şekildedir. Mobilya sehpanın ayakları altında boşluk
kalması durumunda sehpa içinde demir ya da ahşap iskelet dahi olsa esneme yaşanacaktır. Ayrıca akvaryum ile mobilya sehpası arasında strafor ya da yer matı gibi yumuşak bir malzeme kullanılmaması da akvaryumun
patlamasına neden olabilir.
Kullanıcı hataları: Akvaryuma dışarıdan gelecek etkiler.
Öncelikle umarım başınıza asla böyle bir şey gelmez. Akvaryumunuz ilk kurulumdan sonraki 1-2 hafta içinde patlamazsa bundan sonraki zamanlarda böyle
bir olay yaşama ihtimaliniz çok düşüktür. Yapısal bir hatası ya da zemin problemi olan bir akvaryum 1-2 hafta içinde patlar. Bir imalatçı olarak şunu net bir şekilde söyleyebilirim
1 aydan uzun kullanılmış bir akvaryum patladı ise önce zemine bakılmalıdır zeminde bir sorun yok ise akvaryum sehpasına bakılmalıdır onda da sorun yok ise camlar çektirilerek
yapıştırılmış ve kasıntılı bir imalat yapılmış demektir. Sorun zeminde ise imalatçı ortada imalatçı açısından bir konu yoktur. Tuna akvaryum olarak mobilyalı akvaryumlarımıza
ticaret bakanlığı onaylı 10 yıl garanti belgesi veriyoruz.
Esasında akvaryumlarda kayıt kuşak kullanılması şart diye bir şey yoktur. Yani yapılan her akvaryuma kayıt kuşak atılması gerekmez. Bu durum kullanılan cam kalınlığına ve akvaryumun
yüksekliğine bağlı bir olaydır. Gerekenden daha kalın kullanılan camlarda ya da yükseklik faktörü düşük olan akvaryumlarda kayıt gerekmez. Özellikle tabana atılan kayıtlar yükseklik
faktörü olmayan akvaryumlarda tamamen gereksizdir. Taban camı yerine yerleştirildikten sonra akvaryum ölçüleri dikkate alınarak iyi bir conta silikon çekimi fazlasıyla yeterli
olur. Eheim gibi dünya çapında akvaryum üretimi ve ihracatı yapan bir firmanın bile akvaryumlarında tabanda kayıt uygulaması olmadığını görüyoruz nitekim. Akvaryumdaki en kuvvetli
yapı yan camlardır. Hem ebat olarak küçüktür hem de 3 tarafından diğer camlara bağlıdır. Ebatları küçük olduğu için esnemesi de mümkün değildir ve daha sağlam bir yapı oluşturur.
Ön ve arka camlar da 3 kenarından bağlıdır ancak uzunlukları daha fazla olduğu için orta noktalarından esnemeye meyillidirler. 10 mm cam bir metre uzunlukta %4 oranında
esneyebilir. Daha fazla esnemesi kırılmasına neden olabilir bununla birlikte sürekli esneme yönünde eğilim gösteren bir cam uzun vadede sürekli tansiyon altında kalır ki buda
malzemeyi yorar ve riski artırır. Bu nedenle üstten kayıt ve kuşak atılması genelde doğru olan ve yapılması gereken uygulamadır. Ayrıca üstten atılan kayıtlar buhar camlarınızın
konulabilmesi için de mükemmel bir zemin oluşturur. Daha açıklayıcı bir örnek vermek gerekirse 160*60*60 ebatlarında bir akvaryum 10 mm camdan yapılıyorsa tabandan ve üstten
kayıt gerektirir ancak 12 mm den yapılıyorsa hiç kayıt atılmadan da rahatlıkla kullanılabilir. Bununla birlikte 100*50*60 ölçülerinde 10 mm den yapılan bir akvaryum içinde
kayıt kuşak şart değildir normalde bu ölçü 8 mm camdan güvenli olarak imal edilebilir ancak üstten kesinlikle kayıt gerektirir. Akvaryum imalatı yapan kişiler geçmiş
tecrübelerinden ve cam hesaplama yöntemlerinden yaralanarak size bu konuda en doğru bilgiyi verirler.
Akvaryumun kayıt camının çatlamasına neden olacak bir defo yok ise yani nizami ölçü ve kalınlıkta imal edilmiş kayıt camı akvaryumun kayıt üzerine yaptığı basınç nedeniyle
çatlamış işe bu kısa sure sonra akvaryumun da patlayacağı anlamına gelebilir. Kayıt kırılmasını peşinden genelde akvaryumun patlaması olayı gelir. Akvaryum kayıtlarının kırılması
durumunda acilen akvaryumun su seviyesi düşürülmeli ve imalatçısından yardım istenmelidir. Akvaryumun cam kalınlıkları ve ölçülerine göre nizami şekilde yeniden kayıt atılmalıdır.
Akvaryumun kayıtları olması gerekenden daha ince camdan ya da eni olması gerekenden daha dar ise yine kayıt kırılabilir.
Akvaryumların altına yapılan ahşap iskeletler de demir sehpalar kadar yük taşıyabilirler. Hatta bazı yönleri ile demir profillerden daha üstündürler (doğal malzeme olmaları
ve pas yapmaması gibi). Taşıyıcı iskeletin yapıldığı malzeme ister demir ister ahşap olsun ne şekilde yapılacağı taşıyacağı yüke göre projelendirilmeli ve gönyesinin düzgün
olması gerekir. Ahşaptan bina köprü tekne bile yapılabildiğine göre bu soruyu sormak bile gereksizdir. Ancak ahşaptan yapılacak iskeletler için fırınlanmış ve planyadan
geçirilmiş kaliteli ahşap keresteler tercih edilmelidir. Piyasada bu özelliklerdeki ahşaplar “ekstra ahşap doğrama” olarak satılmaktadır. Bunun dışında inşaat kerestesi
olarak satılan genellikle “beşe on” diye bilinen keresteler akvaryum sehpası yapmak için pek uygun değildir. Bu tür ahşaplar keresteler genellikle taşıyıcı gücü yüksek
olmayan ağaçlardan yapılır (kavak gibi), ayrıca fırınlanmış olmadığı için zamanla dönme yaparak iskeletin gönyesinin bozulmasına ve hatta akvaryumun patlamasına dahi neden
olabilir.
Ekstra clear cam ışık geçirgenliği normal cama göre daha yüksek olan bir camdır. Normal camın doğal rengi hafif yeşildir ve arkasındaki görüntüyü de hafif yeşil gösterir.
Cam kalınlığı arttıkça görüntü daha da yeşile döner. Cama yeşil rengini veren ise cam hamuru içindeki demir elementidir. Demir minerali cama sertlik ve dayanım kazandırır.
Cam hamuru içindeki demir minerallerinin kimyasal yöntemlerle ayrıştırılması ile Ekstra Clear Cam elde edilir. Bu nedenle ekstra clear camlar arkalarındaki görüntüyü daha net
daha berrak gösterirler ancak demir içermedikleri için normal camlardan daha yumuşak bir yapıdadırlar. Basınca dayanımları daha düşüktür ve daha kolay çizilirler. Türkiye’de
ekstra cam üretimi birkaç firma tarafından denemesine rağmen sonuçlar çok başarılı olmadı. Şişe cam da ekstra cam üretimi ile ilgili çalışmalar başlatmıştır ancak şu an piyasadaki
en iyi clear cam şişe cam tarafından Fransa’dan ithal edilmektedir. Akvaryum imalatında nizami ölçüler ve cam kalınlığında ekstra clear cam tercih edilebilir. Özellikle 10 mm den
kalın cam gerektiren ölçülerde görüntüdeki fark ilave maliyetine değecektir.
Yükseklik faktörü fazla olan akvaryumlarda bu durum ilk su doldurulduğunda da yaşanabilir. Akvaryumda yapışma yüzeylerinde oluşan beyazlaşma silikonun açılma yönünde eğilim
gösterdiğine işaret eder. Özellikle 8-10 seneden uzun kullanılmış akvaryumlarda böyle bir durum meydana geldi ise artık akvaryumun silikonlarının yenilenme zamanı gelmiş demektir.
Yeni imal edilmiş yüksek akvaryumlarda da hafif bir beyazlaşma olabilir ancak bu durum bir sorun yaşatmaz.
Uzun süre kullandığınız akvaryumunuzun yapışma yüzeyleri beyazlamaya başladı ise ya da bu bölgelerdeki silikon renginde değişimler yaşıyorsanız yenileme zamanı gelmiş demektir.
Sağlıklı silikon esnek ve parlak renkte olmalıdır. Akvaryumunuzun silikonlarını incelediğinizde ufak bir parçasını torna vida ya da maket bıçağı bir aletle yerinden rahatlıkla
koparıp alabiliyorsanız ve çektiğinizde esnemeden kopuyorsa silikonların ömrü artık dolmuş demektir. Bu durumda imalatçısı ile görüşerek silikonların yenilenmesini talep edebilirsiniz.
Tuna Akvaryumda silikon yenileme işlemleri ücretsiz yapılmaktadır.
Akvaryumlarınızın mobilyası içine demir ya da ahşap bir konstrüksiyon yapıldı ise akvaryumu direkt bu zemin üzerine koymalısınız. Tabi ki arada bir strafor ya da yer matı olmazsa
olmazdır. Ancak İskelet üzerine ayrıca bir MDF kesip koymak doğru değildir. Mobilyanız sadece MDF Lam dan üretilmiş ise akvaryum oturum yerinde muhakkak bir MDF olacaktır ve bu
zemin akvaryumun baskısına göre esneyebilir ancak demir ya da ahşap bir konstrüksiyonda esneme söz konusu olmadığı için üzerine MDF kesilip konulması zeminde sorun yaratabilir.
Demir ya da ahşap bir konstrüksiyona giydirme mobilya sehpalarında iskelet üzerine strafor koyarak akvaryumu oturtmak en doğru kullanım şeklidir. Demir ya da ahşap bir konstrüksiyon
üzerindeki strafor zemine göre rahatlıkla şekil alabilirken MDF zemin üzerinde yüzey alanı çok geniş olduğu için şekil almakta yetersiz kalacaktır. Bunun dışında bir diğer önemli
konu da demir ya da ahşap bir konstrüksiyon üzerine konulan MDF nin ıslanması ve şişmesi durumunda sadece yukarı doğru genleşeceğinden akvaryumunuzun patlamasına dahi neden olabilir.
Ancak içinde demir ya da ahşap bir konstrüksiyon olmayan mobilyalardaki MDF zemin aşağı yönde esneyip genleşebileceği için sorun yaratmayacaktır. Bu konu biraz karışık umarım
anlamışsınızdır.
Akvaryum imalatında normalde günde 2 mm kuruma hesap edilir. Yani 10 mm bir cam için 5 gün kuruma süresi nizamidir. Ancak esasında durum biraz daha karışıktır. Çünkü kuruma dıştan
merkeze doğru gerçekleşir ve esasında birinci günde dıştan içe 3 mm olan kuruma sonraki gün 2 mm sonraki gün 1 mm sonraki gün daha da az olacak şekilde kuruma gerçekleşir. Örneğin
akvaryum kayıtlarına daire şeklinde uyguladığımız silikonun merkeze kadar tam kuruması 1 aydan uzun zaman alır. Ancak bu noktalara uyguladığımız daire şeklindeki silikonun 8-10 mm
kalınlıkta kuruması kullanım için fazlasıyla yeterlidir. Esasında biraz karışık bir algoritması olan silikonun kuruma süresini cam kalınlığını baz alarak günde 2 mm olarak formüle
ederek kullanıyoruz. Bu da 8 mm cam için 4 gün, 10 mm cam için 5 gün, 12 mm cam için 6 gün kuruma süresi gerekiyor demektir. Extreme ölçülerde olmayan bir akvaryum yapıştırıldıktan
24 saat sonra rahatlıkla taşınabilir ancak su doldurulması için tam kuruma süresini beklenmesi gerekir.
Sump sistemli olan ya da mobilya sehpasının altında ayrıca bir yavruluk ya da su dinlendirme tankı olan akvaryumların mobilyalarının arkalarının açık olması gerekir. Sump ve
dinlendirme tankı üzerinde buhar camı olsa dahi, mobilya arkasında havalandırma delikleri olsa dahi mobilyanızın daha uzun ömürlü olmasını istiyorsanız arkasının açık bırakılması
gerekir. Akvaryumlarımızın altındaki mobilyaları evdeki diğer mobilyalarımız ile karıştırmayalım. Çünkü akvaryum altındaki mobilyalarımızın öncelikli görevleri uzun seneler boyunca
üzerlerindeki ağır yükü sorunsuz taşımaları gerekir. Bu nedenle nemden en üst düzeyde korumalıyız. Bir mobilyanın şişmesi için sürekli ıslaklığa maruz kalmasına gerek yoktur
ortam neminden dahi şişebilirler ve vida tutma taşıma kabiliyetlerini zamanla kaybederler. Bu nedenle akvaryum mobilyalarımız mümkün mertebe havadar kuru ve temiz olmalıdır.
İmalatçı olarak sıkça karşılaştığımız bir konu da budur. Normal bir akvaryumun saatte 3,5 defa su devridaim etmesi gerekir, bu en optimal filtrasyon için geçerlidir. Yani 1000 litrelik bir akvaryumu baz alırsak saatte 3,5 defa filtre içinden geçmesi gerekir. Bu da saatte 3500 litre suyun dönmesi demektir. Sumplar için de dış filtreler için de aynı şey geçerlidir. Dış filtre üreticileri de saatteki su devrine göre belirli hacimlerde filtreler üretirler. Akvaryum imalatçıları da sump ölçülerini saatte akvaryum litresini 3,5 katı su geçeceğini hesap ederek sump ölçülerini ve şaşırtma camlarının yüksekliklerini hesaplarlar (en azından biz böyle yapıyoruz). Taşırma kulesinin ebatlarından tutun da taşırma borusu çapı, sump ebatları, sump kulesinin ölçüleri, sump içi şaşırtmaların seviyeleri, sump içindeki motor bölümünün genişliği, elektrik kesintisinde akvaryumdan taşacak su miktarı ve sumpın balast kapasitesi vb birçok konu saatte 3,5 tur formülü üzerine baz alınarak hesap edilir. Ancak bizim insanımızda hep daha fazlası daha büyüğü daha iyidir mantığı olduğu için 500 litre akvaryuma 5000 litre/saat kapasiteli motor takar ve biz ona bir turlu anlatamayız. Boru dar der, boru yüksek olmuş der, kule dar olmuş der, sumpın motor bölümünde su kalmıyor der, akvaryumda su kayıtların üzerine çıkıyor der, sumpta su kalmıyor su ekliyorum bu defa motor durunca sump taşıyor der, der de der. Her aşamasında söyleriz motor büyük diye ama genelde dinlemezler. Bir kere almış kullanmış geri veremeyeceği için o motora akvaryumu uydurmak adına boruyu keser, kuleyi tahrip eder akvaryumun anasını ağlatır yani. Siz onlardan olmayın işte saatte 3,5 tur hesap ederek bir kafa motoru alın takın devam edin rahat edin gerekenden biraz daha büyük bir motorunuz var ise debi ayarını kısın ya da geri dönüş hattı üzerine bir vana koymayı deneyin. Gereğinden yüksek debili bir motor gerektiren özel bir durumunuz var ise akvaryum siparişi verirken imalatçınıza durumu anlatın ona göre bir taşırma kulesi borusu ve sump ölçüsü yapılmasını talep edin. Unutmayın imalatlarımızı arkadaşınızın kullanmadığı kafa motorunu size hediye edebileceğini bu motorun da ihtiyacınız olanın iki üç katı debide olabileceğini hesap ederek imalat yapmıyoruz.